Kurum ve Kuruluşlar
Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ)
1940 yılından beri faaliyette olup bünyesinde (2011 yılı itibarıyla) 331 memur, 1.882 işçi bulunmaktadır. Yılda 5.500.000 ton satılabilir kömür üretimi yapılır.
Devlet eliyle yapılan linyit işletmeciliği ilk defa 16.02.1938 tarihinde Etibank’a bağlı olarak Değirmisaz İşletmesinin kurulmasıyla başlamıştır. Daha sonra 18.05.1938 tarihinde Tunçbilek ve 23.09.1939 tarihinde Soma İşletmeleri Yunus Nadi Şirketi’nden devir alınarak faaliyete geçmiştir.
Bu üç işletme 01.01.1940 tarihinde birleştirilerek Etibank’a bağlı “Mahdut Mes’uliyetli Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi” kurulmuş ve 15.09.1957 tarihinden itibaren 6974 sayılı kanunla kurulan “Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Kurumu” içinde yer almıştır.
Tunçbilek’teki 4364 nolu imtiyaz sahası, Tavşanlı-Domaniç karayolu üzerinde yer almakta olup, Tavşanlı’ya 13 km, Kütahya’ya 63 km, uzaklıktadır. 4364 ruhsat no’lu Tunçbilek üretim sahası 13.477,28 hektar olup, sınırları içinde toplam 13 adet köy yer almaktadır.
Türkiye linyit rezervinin yaklaşık olarak %4,6’sı Tunçbilek’te bulunmaktadır. Yıllık toplam 60 milyon ton satılabilir linyit üretimi yapılan ülkemizde bu üretimin yaklaşık yüzde 7,5’ini Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ) gerçekleştirmektedir.
Yıllık üretimin yaklaşık %85’i açık ocak sahalarından yapılır. Açık işletme faaliyetleri; delme-patlatma, dekapaj ve kömür üretimi olmak üzere üç aşamada gerçekleştirilir.
Yer altı işletme sahaları konumları itibarıyla iki bölümde değerlendirilmekte olup aşağıdaki gibidir;
1- Tunçbilek yer altı işletmesi
2- Ömerler yer altı işletmesi
Tunçbilek İşletmesinde kömür damar kalınlığı tektonizmaya bağlı olarak 5.0-12.0 metre arasında değişmekte olup, ortalama 8 metre civarındadır.
Tunçbilek üretim sahasında mevcut Tunçbilek Lavvarı (kapasitesi 700 ton/saat) 1952 yılında, Ömerler Lavvarı (kapasitesi 600 ton/ saat) ise 1993 yılında hizmete açılmış olup her iki tesiste de ağır ortam yıkama sistemi mevcuttur.
Lavvar tumbasına dökülen tuvönan kömür sabit eleklerde elenerek 150 mm’den büyük parçalar kırıcılarda kırılır. Elek altı olan 150 mm’den küçük parçalar ise yıkama ünitelerine verilerek satışa hazırlanır. Lavvar tesislerinde yıkanan +18 kömürler günlük 6.500 ton kapasiteli torbalama tesislerinde 25 kg’lık torbalara doldurulmakta ve piyasaya bu şekilde pazarlanmaktadır.
Ocakların bulunduğu alanlardaki ormanların zarar görmeleri nedeniyle kullanılan orman arazilerinin irtifak bedelleri ödenmekte, bozulan arazinin ağaçlandırılması G.L.İ. tarafından yapılmaktadır.
G.L.İ. Müessese Müdürlüğü, 657 sayılı kanun ve 233 sayılı kanun hükmündeki kararnameye göre kadrolu ve sözleşmeli personel çalışmaktadır. İşçiler ise 4857 sayılı kanun çerçevesinde istihdam edilmektedir. Buna göre; 1998 yılında G.L.İ’de 355 memur, 4.238 işçi çalışırken, 1999 yılında; 373 memur, 4.601 işçi, 2000 yılında da 407 memur, 4.245 işçi çalışmıştır.
a) Tunçbilek Kömürü
Tunçbilek kömürleri, parlak sert linyit türündedir. Yapılan bilimsel araştırmalarda, Tunçbilek kömürünün linyitle taşkömürü sınırında yer aldığı tespit edilmiştir.
GLİ-Tunçbilek’te iki yeraltı ve çeşitli açık ocak panolarından üretim gerçekleştirilmektedir. Bu ocakların her birinden üretilen kömürlerin birlikte tâbi tutuldukları yıkama işlemlerinden sonra ısı değerleri yaklaşık iki katına çıkmaktadır. Böylece piyasaya kalitesi yükseltilmiş ve değişik kullanım alanlarına göre farklı tane iriliklerine ayrılmış kömürler verilebilmektedir.
b) Tunçbilek Kömürünün Avantajları
• S 5788 Standardına Uygunluk Belgesiyle 1. Sınıf linyit kömürüdür.
• Tunçbilek kömürünün nem oranını düşüktür.
• Taşıma ve depolama esnasında çok az oranda tozlaşır.
• Isı değeri yüksektir.
• Kolay ve uzun alevli yanması sebebiyle bir çok türden kalorifer kazanları için iyi bir yakıttır.
• Düşük uçuculu kömürler ve dumansız yakıtlar hariç özellikle sobalarda yakılabilecek en iyi kömür türündendir.
c) Tunçbilek Kömürünün Yanma Özellikleri
Bütün yüksek uçuculu kömürler gibi Tunçbilek kömürü de üstten yakmaya uygundur. Bu kömürler kolay ve uzun alevli yanmaktadır. Ülkemizdeki bütün kömürlerin yüksek uçuculuğu olduğu göz önüne alındığında, hava kirliliğini önleme açısından, üstten yakmalı sobalar kullanılmalı ve üstten yakma tekniği, kullanıcıya iyi bir şekilde anlatılmalıdır.
Verimli bir yanma (daha az kömürle daha çok ısınmak) ve daha az hava kirliliği için Tunçbilek kömürlerinin kovalı sobalarda yakılmasında aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.
• Tunçbilek kömürünü daha verimli ve dumansız yakabilmek için, sobanın alt ve üst kapakları açık tutularak üstten tutuşturulması sağlanmalıdır.
• Tutuşmadan sonra oda sıcaklığı fazla yükseldiği takdirde, alt ve üst kapak hafif hava girecek şekilde kapatılarak kömürün küçük alevle yanması sağlanmalıdır. Bu durum alt kapak tamamıyla kapatıldığında koyu duman çıkmayıncaya kadar devam etmeli, ancak bu andan itibaren üst kapak tamamen kapatılmalıdır. Üst kapağın daha önce kapatılması yanma verimini düşürecek, bunun yanında hava kirliliği meydana getiren yanmış gazlar içeren dumanın çıkmasına sebep olacaktır.
• Kömür tamamen tutuştuktan ve dengeli bir şekilde yanmaya başladıktan sonra, boru klepesi kapatılarak yanma gazlarının alt borudan bacaya yönelmesi sağlanmalı, böylece daha fazla ısıl verim elde edilmelidir.
• Sobada yanmakta olan kömürün üzerine yeni kömür ilave etmekten sakınılmalı, soba söndükten sonra, yeniden kömürle doldurulmalı ve yakma işlemine yeniden girişilmelidir.
• Kazanın ızgara aralıkları düzgün olmalı ve bunların genişliğine uygun parça büyüklüğünde kömür seçilmelidir.
• Kömürler kazana bütün ızgara yüzeyini örtecek şekilde serilmelidir.
• Kazana aşırı kömür yüklenmemelidir.
• Yanma süresince kömür atma kapağı tam olarak kapatılmalıdır.
• Kazanın alev-duman borularının sürekli temiz olması sağlanmalıdır.
• Kazanda hava kaçakları olmamalı, yanma havasının sadece ızgara altından gelmesi sağlanmalıdır. Baca temizliğine dikkat edilmeli, çekiş azaldığında baca temizlenmelidir.
d) Tunçbilek Kömürünün Depolama Özellikleri
Kömürün kış mevsiminden önce ve genelde yaz mevsiminde satın alınması, kömürün daha ucuz olması, hava şartlarına bağlı olarak daha kuru olması ve bu sezon da talebin çok yoğun olmaması sebebiyle daha kolay ve daha temiz kömürün temin edilebilmesi gibi avantajlar sağlanmaktadır.
Ancak kömürün uzun süre depoda bekletilmesi ve stoklamanın uygun yapılmaması kömürün kendiliğinden yanmasına sebep olabilmektedir. Bu problemi ortadan kaldırabilmek için, kömür depolamada aşağıdaki hususlara dikkat etmek gerekmektedir.
• Depo alanı kolay yanan materyallerden temizlenmelidir (yağlı paçavra, odun, kağıt ve kimyasal maddeler).
• Alan kuru olmalı, tabanda gözenekli malzeme ve elenmiş kuru kömür olmamalı ve taban su gideri için meyilli olmalıdır.
• Sıcak su boruları, buhar boruları ve benzeri ısı kaynakları sahada bulunmamalı, mümkünse sıcak ve güneşli günlerde stoklama yapılmamalıdır.
• Hava, yığının alt tarafından girip üst taraftan çıktığında, ya yığın içerisinde oluşan oksidasyon ısısını taşıyacak iyi bir havalandırma sağlanmalı, ya da yığın 30 cm’yi geçmeyen sıkıştırılmış geçirimsiz tabakalar yapılmalı ve hava sirkülasyonu önlenmelidir.
• Konik yığınlarda, iri parçalar kenarlara yuvarlanarak, ince parçalar için baca etkisi yapmakta ve kömürün kendiliğinden yanma tehlikesi artmaktadır. Bu yüzden mümkün oldukça konik yığınlardan kaçınılmalıdır.
• Yığın içerisinde dikey olarak bulunan yapılara (direk ve benzeri) baca etkisi meydana getirdiğinden, yığın içinde bu tür yapıların bulunması engellenmelidir.
• Yığın sıcaklığı büyük yığınlarda yığının yaklaşık 5 m içinden, küçük çaplı yığınlarda ise yığının merkezinden sık sık ölçülmelidir.
• Stoker iriliğine ufalanmış kömür, yağ ile muamele edilerek oksidasyon yeteneği azaltılabilir. Aynı amaçla, kömür yığını üzeri ince bir asfalt tabakası ile kaplanabilir.
• Kömür yığınına tozlanmayı engellemek için su püskürtülmemelidir. Kuruma esnasında kendiliğinden yanma özelliği artmaktadır.
• Burada verilen hususlar daha çok büyük miktarlarda kömür stoklayan fabrika ve merkezi ısıtma sistemi olan siteler için geçerli olmaktadır.
• Sobada yakmak üzere satın alınan 1-2 ton kömürün stoklanmasında bu şartları göz önüne almak mümkün olmamakta, evlerde kömür depolamak için ayrılmış ve genelde bodrum katlarda bulunan kömürlüklerin şartlarına göre kömürler depolanmaktadır. Ancak buralarda da bazı tedbirler alarak, kömürlerin kendiliğinden yanmasının önüne geçmek mümkündür. Kömür yığınının fazla yüksek yapılmaması, kömürün kolay yanan malzemeyle karışmamasına dikkat edilmesi ve kömür yığınının sıcaklığının ölçülmesi gibi. Eğer yığında ısı artışı meydana gelirse, yığının devredilerek havalandırılması sağlanmalıdır.
EÜAŞ Tunçbilek Termik Santralı:
1956 yılında enerji üretimine başlayan TEAŞ Tunçbilek Termik Santrali yıllık toplam 1.659.339.900 kw/h elektrik üretmekte olup bünyesinde 86 memur ve 305 işçi bulunmaktadır. Mevcut yeraltı kaynaklarını de-ğerlendirmek, Türkiye Endüstrisine elektrik enerjisi açısından katkıda bulunmak amacıyla kurulmuş bulunan Etibank’ın enerji sektörü, 24.10.1970 tarihinde Etibank bünyesinden ayrılarak T.E.K. Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlüğü adı altında yeni bir kuruluş olarak ülkemize hizmet vermeyi amaçlamıştır.
Termik santralde yakıt yakılarak su; basınçlı buhar haline dönüştürülür. Buhardaki (belirli sıcaklık ve basınçtaki) ısı enerjisi türbinlerde mekanik enerjiye dönüştürülür. Türbin miline bağlı olan generatör de mekanik (hareket) enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürür.
Tunçbilek Termik Santralı, A (3 ünite) ve Tunçbilek B (2 ünite) olarak toplam 5 üniteden oluşmaktadır. Tunçbilek A Santralının (2x32+65 = 129 WM) ilk iki ünitesi Etibank tarafından AEG firmasına yaptırılmıştır. 1956 yılında da üretime başlamıştır. Üçüncü ünite ise Etibank tarafından Avusturya firmaları ELIN UNION ve SPG firmalarına yaptırılmış olup, 1966 yılında üretime başlamıştır.
Tunçbilek B Santralının (2x150 = 300 WM) iki ünitesi Batı Almanya KWU firması liderliğinde Elektrim/Polonya, Enka ve Kutlutaş/ İstanbul, CGEE Alsthom/Fransa firmalarından meydana gelen konsorsiyumlara T.E.K tarafından ihale edilmiş ve 1977-1978 yıllarında üretime geçmiştir.
Santral yerinin Tunçbilek Beldesi’nde seçilmesinde; Linyit kömür ocaklarına yakın olması ve Kocasu nehrinden santralın ihtiyacı olan suyun kolayca temin edilmesi etken rol oynamıştır.
Tunçbilek Aile Sağlığı Merkezi:
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca 4 Eylül 2001 tarihinde Tunçbilek SSK Hastanesi olarak açılan bu sağlık kurumu, günümüzde “Tunçbilek Aile Sağlığı Merkezi” olarak üç doktorla hizmet vermektedir.
Maden İşçileri Sendikası Batı Anadolu Şubesi:
1950 yılından beri faaliyetlerini sürdüren Maden İş Sendikası; 1 başkan, 4 yönetim kurulu üyesi ve 5 personeli ile hizmet vermektedir.
Tavşanlı’daki en eski ve en büyük sendikadır. Türkiye’de sendikacılık hareketinin ilk başladığı yıllarda, 1950 yılında Tunçbilek’te kurulmuştur. Kurucuları; Zeynel Akar (başkan), Turan Başarkan, Mehmet Gürbüz, Mehmet Koyuncu, Nuri Tapu ve Ali Uçar’dan oluşmaktadır.
22 Temmuz 1950’de 48 üyenin katılımı ile yapılan kongredeki seçimlerde Necati Özyaman başkanlığa, Reşat Özer astbaşkanlığa, Mustafa Koltaş muhasip ve veznedarlığa seçilmiştir.
Sendika, 1983 yılına kadar bağımsız sendika olarak faaliyetlerini sürdürmüştür. 12 Eylül yönetimince sendikalar yasasında yapılan değişikliğe paralel olarak 1983 yılından itibaren Ankara’daki Türkiye Maden İşçileri Sendikası’na bağlı Türkiye Maden İşçileri Sendikası Batı Anadolu Şubesi adı altında faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kuruluşundan günümüze kadar sendika başkanlığı yapanlar şunlardır;
1. Zeynel Akar
(Kurucu Başkan)
2. Reşat Özer
(27.01.1951-24.01.1952)
3. Selami Sayıner
(26.01.1952-24.04.1953)
4. Lütfü Tekbudak
(24.04.1953-30.11.1953)
5. Mustafa Kazım Aygün
(06.12.1953-22.08.1955)
6. Mehmet Arıca
(24.08.1955-18.03.1957)
7. Recep Akarslan
(20.03.1957-04.06.1958)
8. Ahmet Yavuz
(05.06.1958-08.06.1968)
9. Cevat Hilmi Keskin
(25.04.1972-08.04.1974)
10. Doğan Şahin
(09.04.1974-19.09.1982)
11. Hasan Hüseyin Kayabaşı
(20.09.1982-20.11.1986)
12. İhsan Dokur
(21.11.1986-28.10.1995)
13. Ekrem Fedai
(1995-2003)
14. Durmuş Düzgün
(2003-2008)
15. Yusuf Yaman
(2008-Halen görevde)
Tunçbilek PTT Müdürlüğü:
40 yılı aşkın bir süredir halka hizmet vermektedir. 2 personeli bulunmaktadır.
BANKALAR
Vakıf Bank:
2012 Yılında hizmete açılan banka, Tunçbilek Beldesindeki tek bankadır.
Jandarma Karakol Komutanlığı
1971 yılına kadar G.L.İ’ye ait kömür ocakları işletme sahalarında görev yapmakta iken bu tarihten itibaren emniyet ve asayiş hizmetleri de vererek aynı yıl 16 köyün bağlanmasıyla asayiş karakoluna dönüştürülmüştür.
OKULLAR
a) Ortaöğretim Okulları:
Tunçbilek Çok Programlı Lise: “Tunçbilek Ortaokulu” adıyla Ekim 1962 tarihinde eğitim ve öğretime başlamıştır. “Tunçbilek Ortaokulu Yaptırma ve Yaşatma Derneği” tarafından inşaatına başlanan C tipi bina geç bittiğinden Kasım 1962 tarihine kadar Tunçbilek Maden İlkokulu’nda eğitim ve öğretimini sürdürmüştür. Kendi binasına Kasım 1962’de taşınmıştır. Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın 15.07.1972 tarih ve 15801 sayılı onayı ile okul B tipi lise durumuna getirilmiştir. 2011 yılından itibaren Tunçbilek Çok Programlı Lise olarak eğitim-öğretime devam etmektedir.
b) İlköğretim Okulları:
- Tunçbilek İlköğretim Okulu: 1948 yılında hizmete açılmıştır.
- Tunçbilek Maden İlköğretim Okulu: 1953 yılında açılmış 2011’de kapanmıştır.
- 60. Yıl Işık İlköğretim Okulu: 1983 yılında hizmete açılmıştır.
- Atatürk İlköğretim Okulu: 1999 yılında hizmete açılmıştır.
- Gürağaç İlköğretim Okulu: 1926 yılında hizmete açılmıştır.
- Demirbilek İlköğretim Okulu: 1957 yılında hizmete açılmıştır.
Halk Eğitim Merkezi:
2000 yılında M. Şahin Küme Evleri Sendika binası arkasında daha önce Pratik Sanat Okulu olan binada faaliyetlerine başlamıştır. İlk olarak dikiş-nakış, halıcılık ve çinicilik konularında kurslar başlatılmıştır.
Örgün eğitimden yararlanamayan vatandaşlarımız için el becerisi ve meslek edindirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa çalışmalar yapılmaktadır. Halk Eğitim Merkezi kurslarına katılarak başarıyla tamamlayanlara Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifa verilmek-tedir. Sertifika almaya hak kazananlar isterlerse meslekleriyle ilgili işyeri açabilmektedirler.
Yardımseverler Derneği Öğrenci Yurdu:
Türkiye Yardımseverler Derneği Tavşanlı Şubesi Tunçbilek’te yurt işletmeye 1964 yılında başlamıştır. Öğrencilere yemek ve barınma hizmeti vermektedir.
Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Yurdu:
1985 yılında hizmete girmiştir. Derneğin, 7 personeli bulunmaktadır.
Tunçbilek Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi:
1981 yılında kurulmuştur. 150 ortaklı nakliye işi, 80 kamyon, 30 tır ile hizmet vermektedir.
OTELLER
Tunçbilek Belediye Oteli:
1972 yılında belediye ek binası yanında kurulmuştur. Otel, kaloriferli, sıcak sulu olup 52 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir.
Özer Otel:
1980 yılında hizmete girmiştir. Otel, 30 yatak kapasiteli, sıcak sulu ve kaloriferlidir.
Tunçbilek Belediye Spor Kulübü:
Tunçbilek’te ilk önce 1945 yılında gençlik kulübü olarak renkleri kırmızı-siyah olan T.K.İ. Linyitspor kurulmuştur. İkinci kulüp olarak 1969 yılında, renkleri mavi-beyaz olan Işıkspor kurulmuştur.
Tunçbilek Belediye Spor Kulübü ise 1986 yılında kurulmuştur. Renkleri mavi-siyahtır. 2003 yılında Birinci Amatör kümeden Süper Lige (Kütahya Deplasmanlı Ligine) çıkmıştır. Kulüp, 2011- 2012 sezonunda Tavşanlı 1. Amatör Kümede namağlup şampiyon olup Kütahya Süper Amatör lige çıkmayı başarmıştır.
Tunçbilek Eczanesi:
1983 yılında hizmete girmiş olup beldenin tek eczanesidir.
Tunçbilek Halk Kütüphanesi:
2001 yılında hizmete açılmıştır. Mayıs 2012 itibarıyla kütüphanede 2.800 adet kitap bulunmaktadır.
EGER Hidro Elektrik Santralı:
Tunçbilek Beldesi Hamitabat Mahallesi Kocasu (Adranos) Çayı üzerinde kurulu Eger Hidroelektrik Santralı 19.01.2011 Tarihinde enerji üretimine başlamıştır. Belde açısından önemli bir yatırım kaynağı olmakla beraber aynı zamanda çevrede çıkabilecek orman yangınları için göl alanından helikopterlerle taşınacak su ihtiyacını da karşılayacaktır. Santralde 13 kişi çalışmaktadır.
Polat 1 Elektrik Santralı:
Santral 350 megavat olup 51 megavatlık bö¬lümün inşaatına başlanmıştır. 300 megavatlık bölümün ise ÇED Raporları ve lisanslarının alınması beklenmektedir.
Haymeana 1 Hidro Elektrik Santralı:
2012 Yılı itibarıyla Polat Elektrik tarafından inşaatına başlanmıştır.